Çocuklarda Ayrılma Kaygısı

(6-18 Ay) Ayrılık Kaygısı

Çocuklarda Ayrılma Kaygısı… Sevdiklerimizden, kendimizi emniyette hissettiğimiz yerlerden ayrı düşmek kaç yaşında olursak olalım hepimizi kaygı içerisinde bırakır. Aslında doğduğumuz vakit böyle bir kaygı içerisinde olmayız, bu ayrılık kaygısı bağlanma oluşturduğumuz 6 aydan itibaren başlar. Çünkü o zaman bakım verene güvenli bağlanmışızdır ve yokluğunda onu arıyoruzdur. 6 ay-3 yaş aralığında ise gelişimsel olarak çocuklar kendilerine bakım veren kişiden özellikle anneden ayrılmakta güçlük yaşarlar. Anne evin içindeyken dahi annenin varlığını kontrol etme ihtiyacı hissederler. 3 yaşına kadar bir çocuğun annesinden ayrı kalmasına verdiği anksiyete tepkisi bir bozukluğa işaret değil onun anneye ihtiyaç duyduğunun göstergesidir ve gelişim dönemine uygun bir tepkidir.

çocuklarda ayrılma kaygısı

Çocuklarda Ayrılık Kaygısı

Okula gitmek istemeyen, sürekli korkuları ve kaygıları olan, yalnız uyuyamayan, yalnız kalamayan, hatta bu problemlerinden dolayı mide bulantıları ve karın ağrıları yaşayan bir çocuğunuz, yakınınız ya da tanıdığınız var mı?

Üç yaşla birlikte sosyalleşme, ayrılma kaygısı duymadan güvenli ortamlarda bulunma, annenin varlığını aramadan orada kalma yani ayrılığa tahammül başlar. Çocuklarda Ayrılma Kaygısı. Fakat bazı çocukların ayrılık kaygısı hâlâ sürer, anksiyeteleri şiddetlenir, uyumları bozulur hatta anneden ayrılmanın sözü geçtiğinde yoğun endişe duyarlar ve ayrılmak istemezler. Öyle ki anneyle yapışık yaşamaya başlarlar.

ayrılık kaygısı bozukluğu

Bu olgularda annelerden şu cümleleri sıkça duyarız:

“Sürekli bacağımda”, “sürekli bana temas halinde”, “benim dışarı çıkmamı istemiyor”, “babasına dahi bırakıp bakkala gidemiyorum.” Öyle ki bırakın çocuğun dışarı çıkmasını, akranlarıyla oyun oynamasını, okula gitmesini, evin içerisinde bile ayrılık o kadar tahammül edilemez raddede oluyor ki anne kontrol edilmeye çalışılıyor.

“Ayrılık kaygısında aşırı bir bağlanma söz konusudur. Ayrıca çocukların daha bağımsız olmalarını gerektiren değişikliklerden de kaçındıkları görülür.”

ÇOCUKLARDA AYRILIK KAYGISI NEDEN OLUR?

  • Genetik olabilir. Bu kişilerin ailelerinde anksiyete bozukluğu, panik bozukluğu görülme olasılığı yüksektir.
  • Ailenin yetiştirme şeklinin aşırı koruyu ve kollayıcı olması. Bu tutumu sergileyen aile içerisindeki çocuk, bağımlı bir kişilik yapısına bürünür ve hiçbir problemini onlar olmadan çözemeyeceğini düşünür.
  • Ebeveynler arasında sık sık tartışma yaşanması sonucunda çocuk bu tartışmanın kendinden kaynaklandığını düşünür. Bu tartışma esnasında ebeveynlerin evi terk edeceklerine dair birbirlerini tehdit etmesi yahut ebeveynlerden birinin evi terk etmesi neticesinde anksiyetenin şiddeti artar.
  • Güvenli bağlanma gerçekleştirememiş, kaygılı bağlanan ve kaygılı yapıda olan anneye sahip çocuklarda görülür.
  • Bebeklik döneminde çalışmak mecburiyetinde kalmış annelerin çocuklarında görülür.
  • 4-5 yaşlarına gelmesine rağmen yemeği hala annesi tarafından yedirilen, üstü başı annesi tarafından giydirilen, hala ona bir bebek gibi davranılan, sürekli kaygı yüklenen, sorumluluk verilmeyen çocuklarda görülür.
Ayrılık Anksiyetesi

Unutma!

Güvenli bağlanan bir çocuk anneden güvenle ayrışır. Çocuğa karşı sergilenen tutum, çocukla kurulan iletişim şekli, eşle kurulan ilişkinin niteliği, çocuğun güvenle ayrışmasındaki belirleyicilerdir.

ÇOCUKLARDA AYRILIK KAYGISI BELİRTİLERİ

  • Evden veya bağlanılan kişilerden ayrılmaya karşı yoğun endişe
  • Bu kişilerin başlarına kötü bir şey geleceğine dair kaygı
  • Bakım veren kişilerden ayrılmasına neden olacak, istenmeyen bir olay olacak endişesi (araba kazası, kaçırılma, kaybolma, hastalanma)
  • Ayrılma korkusundan dolayı bir yere gitmek istememek
  • Uykuya dalmada güçlük, uyurken o kişinin yanında olmasını istemek
  • Sık sık ayrılma ile ilgili kabuslar görmek
  • Ayrılma konusunda bedensel belirtiler (kusma, baş ağrısı)
Ayrılık Anksiyetesi

Çocuklarda Ayrılma Kaygısı belirtileri genelde yaşla birlikte azalır ama %15’lik bir bölümü ergenlik ve erişkinlik döneminde de devam eder. Ergenlik ve erişkinlik döneminde depresyon, anksiyete, madde ve alkol kullanımları içinde ayrılık anksiyetesi önemli bir risk faktörüdür.

Ayrılma Kaygısının Çocuk Gelişimine Etkileri

Ayrılma kaygısı, çocukların ebeveynlerinden veya bakım verenlerden ayrılma durumunda yaşadıkları anksiyete ve korkudur. Bu kaygı, çocukların duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimleri üzerinde önemli etkiler yaratabilir. İşte ayrılma kaygısının çocuk gelişimine olan etkilerine dair detaylı bir inceleme:

1. Ayrılma Kaygısının Tanımı ve Belirtileri

  1. Ayrılma Kaygısının Tanımı
    • Ayrılma Kaygısı: Çocuğun ebeveynlerinden veya bakım verenlerinden ayrılma durumunda yaşadığı yoğun endişe ve korkudur. Genellikle küçük yaşlarda başlar ve çocuk büyüdükçe azalabilir.
    • Belirtiler: Ayrılma kaygısı belirtileri arasında ağlama, huysuzluk, fiziksel şikayetler (karın ağrısı, baş ağrısı) ve ayrılma durumlarında karşı koyma gibi davranışlar bulunur.
  2. Belirtiler ve Davranışsal Göstergeler
    • Ayrılma Direnci: Çocuk, ebeveynlerinden ayrılma durumunda karşı koyabilir veya ayrılma sürecini zorlaştırabilir.
    • Güvensizlik ve Kaygı: Ayrılma anlarında çocuğun güvensizlik duygusu artabilir ve bu, genel kaygı seviyesini etkileyebilir.

2. Ayrılma Kaygısının Duygusal Gelişim Üzerindeki Etkileri

  1. Duygusal Denge ve Güven
    • Güvenli Bağlanma: Ayrılma kaygısı, çocuğun güvenli bağlanma gelişimini etkileyebilir. Ebeveynlerden ayrılma durumları, çocuğun güven duygusunu zedeleyebilir.
    • Duygusal Denge: Yoğun ayrılma kaygısı, çocuğun duygusal dengesini bozabilir ve sürekli endişe hali oluşturabilir.
  2. Stres ve Kaygı Yönetimi
    • Stres Yanıtları: Ayrılma kaygısı, çocuğun stres yanıtlarını artırabilir ve stresle başa çıkma becerilerini etkileyebilir. Bu, genel psikolojik sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
    • Duygusal Düzenleme: Çocuğun duygusal düzenleme becerileri, ayrılma kaygısından etkilenebilir. Çocuk, duygusal tepkilerini kontrol etmekte zorluk çekebilir.

3. Ayrılma Kaygısının Sosyal Gelişim Üzerindeki Etkileri

  1. Sosyal Etkileşimler
    • Sosyal İzolasyon: Ayrılma kaygısı, çocuğun sosyal etkileşimlerde bulunma isteğini azaltabilir. Çocuk, ayrılma korkusuyla başkalarıyla ilişki kurmakta zorlanabilir.
    • Sosyal Beceriler: Sosyal beceriler, ayrılma kaygısının etkisiyle gelişim gösteremeyebilir. Çocuk, sosyal ortamlarda rahat hissetmekte zorlanabilir.
  2. Bağlanma İlişkileri
    • Bağlanma Sorunları: Ayrılma kaygısı, çocuğun bağlanma ilişkilerini etkileyebilir. Çocuk, ebeveynlerine bağımlı olabilir ve diğer kişilerle sağlıklı ilişkiler kurmakta zorluk çekebilir.
    • Güvenli Bağlanma: Ayrılma kaygısının etkisiyle, çocuk güvenli bağlanma ilişkilerini oluşturmakta zorlanabilir. Bu durum, sosyal ilişkilerde güçlükler yaşamasına neden olabilir.

4. Ayrılma Kaygısının Bilişsel Gelişim Üzerindeki Etkileri

  1. Konsantrasyon ve Öğrenme
    • Dikkat Dağınıklığı: Ayrılma kaygısı, çocuğun dikkatini toplamasını zorlaştırabilir. Bu, öğrenme sürecinde zorluklara yol açabilir.
    • Kognitif Fonksiyonlar: Çocuğun kognitif fonksiyonları, ayrılma kaygısı nedeniyle etkilenebilir. Kaygı düzeyleri yüksek olduğunda, bilişsel işlevler bozulabilir.
  2. Problem Çözme Becerileri
    • Problem Çözme Zorlukları: Ayrılma kaygısı, çocuğun problem çözme becerilerini etkileyebilir. Kaygı düzeyi yüksek olan çocuklar, sorunlarla başa çıkmada zorluk yaşayabilir.
    • Kreativite: Duygusal stres ve kaygı, çocuğun yaratıcı düşünme becerilerini sınırlayabilir. Çocuk, problem çözme süreçlerinde yaratıcı çözümler geliştirmekte zorlanabilir.

5. Ayrılma Kaygısının Uzun Vadeli Etkileri

  1. Gelişimsel Sorunlar
    • Duygusal Bozukluklar: Ayrılma kaygısının uzun vadeli etkileri arasında duygusal bozukluklar, anksiyete ve depresyon riskleri bulunabilir.
    • Sosyal Sorunlar: Sosyal ilişkilerde zorluklar yaşamak ve sosyal izolasyon gibi uzun vadeli etkiler gözlemlenebilir.
  2. Kişilik Gelişimi
    • Kişilik Özellikleri: Ayrılma kaygısı, çocuğun kişilik gelişimini etkileyebilir. Güvensizlik, çekingenlik ve bağımlılık gibi kişilik özellikleri gelişebilir.
    • Bağlanma Tarzları: Çocuğun bağlanma tarzları, ayrılma kaygısının etkisiyle şekillenebilir. Güvensiz bağlanma tarzları gelişebilir.

6. Ayrılma Kaygısını Yönetme ve Müdahale Stratejileri

  1. Duygusal Destek ve Güvence
    • Güvenli Bağlanma Sağlama: Çocuğa güvenli bir bağlanma ortamı sağlamak, ayrılma kaygısını yönetmede etkili olabilir. Ebeveynlerin tutarlı ve güvenilir olmaları önemlidir.
    • Duygusal Destek: Çocuğa duygusal destek ve anlayış sunmak, kaygıyı azaltabilir ve güven duygusunu artırabilir.
  2. Davranışsal Müdahale Teknikleri
    • Aşamalı Ayrılma: Çocuğu aşamalı olarak ayrılma durumlarına alıştırmak, kaygıyı yönetmeye yardımcı olabilir. Küçük adımlarla ayrılma süreçlerini uygulamak etkili olabilir.
    • Pozitif Pekiştirme: Ayrılma anlarında olumlu pekiştirme kullanmak, çocuğun güvenli hissetmesini ve kaygıyı azaltmasını sağlayabilir.
  3. Terapi ve Profesyonel Destek
    • Çocuk Terapisi: Çocuğun ayrılma kaygısıyla başa çıkabilmesi için profesyonel destek alması gerekebilir. Çocuk terapistleri, kaygıyı yönetme ve çözümleme konusunda rehberlik edebilir.
    • Aile Terapisi: Aile terapisi, ebeveynlerin ve çocuğun ayrılma kaygısı ile başa çıkmalarına yardımcı olabilir. Aile dinamiklerini anlamak ve destek sağlamak önemlidir.

KAYGILI ÇOCUĞA NASIL YAKLAŞMALI?

  • Aile ve çocuk aynı zamanda ele alınmalıdır. Terapi iki tarafla beraber sürdürülmelidir.
  • Tehdit içeren ve çocuğu kaygılandıran şu cümleleri kurmaktan uzak durmalıyız: “Yemeğini yemezsen bırakacağım seni”, “sözümü tutmazsan annen olmayacağım.”
  • Çocuğu belirsizlikten kurtarmalıyız. Gitmeden önce nereye gidildiği, ne zaman dönüleceği hakkında çocuk bilgilendirilmelidir.
  • Çocuğun duygusunu anlamalıyız. “Sen artık kocaman oldun”, “ağlama, büyüdün”, “ayıp” demek yerine onun kaygısını anlamalı ve aynalama tekniğiyle çocuğun duygusunu yansıtmalıyız.

Çocuklarda Ayrılma Kaygısı

Yazar: Firdevs Vuslat ÇELEBİ

İlginizi Çekebilir: İlişkilerde Sınırlar

-ANKARA PSİKOLOG- -MOXO DİKKAT TESTİ- -ANKARA PSİKOLOG- -İLETİŞİM- -BDT EĞİTİMİ-