İlişki Bağımlılığı
İlişki Bağımlılığı bireylerin bir kısmının farkında olmadığı bir kısmının ise bilincinde olduğu ve yaşadığı, “sevgili veya eşe bağımlılık” olarak da isimlendirilen “ilişki bağımlılığını’’; bireyin ilişkisine zarar gelmesi, ilişkisini devam ettirememe, sonuna kadar götürememe veya her an terk edilebilme endişesi içinde olma anlamında tanımlayabiliriz.
Normal başlayan ilişkilerde gün geçtikçe ilişki bağımlısı olan birey, içinde bulunduğu ilişkisinin biteceğine, terk edileceğine dair düşüncelere kapılır ve bu düşüncelerin gerçekleşmemesi için bazı davranışlar göstermeye başlar. İlişki bağımlısı olarak tanımlanabilen bireyler, ilişkisini hayatının odak noktasına getirir ve kendini neredeyse tamamen bu ilişkiye adar. Kendi varlığını yok sayan birey partnerine sanki ebeveyniymiş gibi ebeveyn-çocuk ilişkisi içinde gibi davranır o şekilde ilgi gösterir, onun bedensel ve duygusal tüm ihtiyaçlarını karşılamak için çabalar. “Saçını süpürge etmek, varını yoğunu ortaya koymak” kendi istek ve ihtiyaçlarını 2.plana atan, bağımlı sevgili olarak anılan bireylerde sürekli duyulan cümlelerdir.
Bu nedenle de kendine ve dolayısıyla da ilişkisine bağımlı hale gelir. İlk başlarda mesafe bulunsa da zaman geçtikçe partnerine bağlı olmayı ileri taşıyıp yapışık denebilecek düzeyde partnerine bağımlı hale gelen çiftlerin sosyal çevreleriyle iletişim ve aktivitelerinin giderek azaldığını, aileleriyle ilişkilerini düşük seviyeye indirdikleri görülür. Kimlik-benlik kaybetme ve partnere muhtaç hale gelme gibi olumsuzluklar bu tür ilişkilerin parçalarıdır. Bazı ilişkilerde bu durum evlilikle beraber gelen en yükseğe ulaşma düşüncesiyle kaybolurken, bazılarında evlilikte bağımlılık olarak devam eder.
Partnere Bağımlılık Neden Olur?
İlişkilerinde bağımlılık halinde olan kişilerin hayat hikayelerine şöyle bir baktığımızda sorunun çocukluk döneminden kaynaklandığı görürüz. Örneğin, ihmalkâr ailelerde büyüyen çocukların, yetişkin olduklarında ilişkilerinde bağımlı olmaya yatkın olduklarını gözlemleriz. Bu duruma neden olan şey ise çoğunlukla bireyin sevgi anlayışındaki yanlışlık ve sevgiyi fedakârlık yapmak olarak algılamasından dolayı kaynaklanır. Bu duruma asıl sebep olan duygular; yetersiz olduğunu hissetme, anksiyete-kaygı, aşağılık kompleksi, kaybetme korkusudur. Düşük özgüven ve düşük benlik saygısı gibi olumsuzluklar ilişki bağımlılığına neden olan önemli etkenlerdir.
Partnere Bağımlılık Belirtileri Nelerdir?
İlişki bağımlılığı, madde bağımlılığına yakın ve benzer belirti ve süreci gösterir. “İnsan bağımlılığı” olarak da tanımlanabilen bu bağımlılığın birçok ayırt edici özellikleri de vardır:
- Yoğun suçluluk hali
- Sevgi ve merhamet etme duygularıyla hareket edip insanları kurtarma istek ve güdüsü
- Yalnız kalma kaygısı
- Tanıdığı veya tanımadığı herkesin görüşlerini ‘’gereğinden fazla’’ dikkate alma
- Duygularını anlamada eksiklik
- Çabaları partneri tarafından görülmediğinde, kabul edilmediğinde veya karşılık alınmadığında hissedilen kırgınlık
- İstensin veya istenmesin kendinden ödün verme
- İlişkinin bitmemesi veyahut sürmesi için sağlıksız şekilde bağlılık
- Partnerden bağımsız şekilde karar vermede zorlanma
- Günlük rutinlerini partnerle birlikte zaman geçirmek adına aksatma
- Sosyal yaşantıyı ve etkileşimleri kısıtlama
- Güven eksikliği
- İnsanları kontrol altında tutmak için baskıcı davranma
- Sürekli onaylanma isteğinde ve ihtiyacında olma
- Kendi hayatını kısıtlama
- Partnerinin ihtiyaçlarını karşılamak zorunda hissetme
İlişki Bağımlılığını Aşmanın Yolları
İlişki bağımlılığı, kişinin kendisini bir ilişkide tamamen kaybetmesine ve bireysel kimliğini yitirmesine yol açan ciddi bir durumdur. Bu bağımlılıktan kurtulmak, bireyin hem psikolojik hem de duygusal sağlığı için önemlidir. İlişki bağımlılığını aşmanın yolları, öz farkındalık geliştirme, kişisel sınırlar oluşturma ve profesyonel destek arayışını içerir. İşte bu yolda izlenebilecek bazı adımlar:
a. Profesyonel Destek ve Terapi Yöntemleri
İlişki bağımlılığı ile başa çıkmanın en etkili yollarından biri, profesyonel yardım almaktır. Psikoterapi, bireyin ilişkilerdeki davranışlarını ve duygusal dinamiklerini anlamasına yardımcı olur. Bu süreçte, birey:
- Kendi duygusal ihtiyaçlarını ve bağımlılığının kökenini keşfeder.
- Sağlıklı ilişki kalıplarını öğrenir ve geliştirir.
- Güvenli bir ortamda duygularını ifade ederek, farkındalık kazanır.
Özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), ilişki bağımlılığı olan kişilerin, düşünce ve davranış kalıplarını değiştirerek daha sağlıklı ilişkiler kurmalarına yardımcı olabilir. BDT, bireyin kendi düşüncelerini ve davranışlarını sorgulamasına ve olumsuz kalıpları pozitif alternatiflerle değiştirmesine odaklanır.
b. Kişisel Gelişim ve Özsaygı Artırma Teknikleri
İlişki bağımlılığı olan bireylerin kendilerine olan güveni genellikle düşüktür. Bu nedenle, özsaygıyı geliştirmek önemlidir. Kişisel gelişim süreci, bireyin kendini tanımasını ve bireysel ilgi alanlarını keşfetmesini içerir. İşte bu süreçte yapılabilecek bazı aktiviteler:
- Hobilerle Meşgul Olmak: Kişisel ilgi alanları bulmak ve bunları geliştirmek, bireyin kendi kimliğini yeniden inşa etmesine yardımcı olur.
- Kendine Zaman Ayırmak: Yalnız zaman geçirmek, bireyin kendi düşüncelerini ve duygularını tanımasına olanak tanır.
- Pozitif Onaylama Egzersizleri: Günlük olumlamalar, bireyin kendisine olan bakış açısını değiştirebilir ve özsaygısını artırabilir.
c. Sağlıklı Sınırlar Koyma
İlişki bağımlılığı genellikle sağlıksız sınırlarla ilişkilendirilir. Kişinin ilişkisinde sınırlar koyması, hem kendisi hem de partneri için sağlıklı bir alan yaratır. Sağlıklı sınırlar:
- Bireyin kendi ihtiyaçlarını ve isteklerini belirtmesine olanak tanır.
- İlişkideki kontrol ve manipülasyon unsurlarını azaltır.
- Kişinin kendine olan saygısını ve ilişkideki gücünü artırır.
Sınır koymak, ilk başta zor olabilir; ancak bu süreçte kararlı olmak ve geri adım atmamak önemlidir. Birey, partneriyle açık ve net bir iletişim kurarak, sınırlarının neden önemli olduğunu ifade etmelidir.
d. Destek Gruplarına Katılmak
İlişki bağımlılığını aşma sürecinde destek grupları da büyük bir rol oynayabilir. Bu gruplar, benzer deneyimler yaşayan bireylerle bir araya gelme ve ortak çözümler bulma fırsatı sunar. Destek grupları, bireyin yalnız olmadığını hissetmesini sağlar ve süreç boyunca motive edici bir ortam sunar.
İlişki Bağımlılığının Duygusal ve Fiziksel Etkileri
İlişki bağımlılığı, bireylerin romantik veya sosyal ilişkilerine aşırı derecede bağlı olmaları ve bu ilişkilerden sürekli onay ve destek arayışında olmalarını ifade eder. Bu durum, duygusal ve fiziksel sağlık üzerinde çeşitli olumsuz etkiler yaratabilir. İşte ilişki bağımlılığının duygusal ve fiziksel etkileri:
1. Duygusal Etkiler
- Düşük Özsaygı ve Kendine Güvensizlik
- Özsaygı Sorunları: İlişki bağımlılığı, bireylerin özsaygılarının ilişkilere bağlı hale gelmesine neden olabilir. Partnerin onayı ve sevgisi, kişinin kendine değer verme anlayışını etkileyebilir ve bu da düşük özsaygıya yol açabilir.
- Kendine Güvensizlik: İlişki bağımlısı bireyler, partnerlerinin sevgisi ve onayı olmadan kendilerini eksik ve yetersiz hissedebilirler. Bu, kendine güven eksikliklerine neden olabilir.
- Anksiyete ve Stres
- Kaygı Duyguları: İlişki bağımlılığı, partnerin ilgisizliği veya ayrılma korkusu nedeniyle yüksek düzeyde kaygıya neden olabilir. Bireyler, ilişkilerinin sürekli olarak sağlam ve tatmin edici olmasını bekleyebilirler, bu da anksiyete seviyelerini artırabilir.
- Stresli Durumlar: İlişki bağımlılığı, ilişkinin dinamiklerine bağlı olarak sürekli bir stres kaynağı oluşturabilir. İlişkinin bozulması veya partnerin geri çekilmesi, stres ve duygusal yük yaratabilir.
- Ayrılık Korkusu ve İlişki Bağımlılığı
- Ayrılık Korkusu: İlişki bağımlısı bireyler, ayrılma korkusu nedeniyle ilişkinin her yönünü kontrol etme eğiliminde olabilirler. Bu korku, duygusal olarak yoğun bir şekilde etkilenmelerine neden olabilir.
- Bağımlılık Hissi: İlişki bağımlılığı, bireylerin kendilerini ilişkiye bağımlı hissetmelerine neden olabilir. Bu durum, bağımsızlık ve kendi başına tatmin duygularının azalmasına yol açabilir.
- Duygusal Bağımlılık ve Güçlü Bağlantılar
- Duygusal Bağımlılık: İlişki bağımlılığı, bireylerin duygusal olarak partnerlerine aşırı derecede bağlı olmalarına neden olabilir. Bu, partnerin duygusal durumunun birey üzerinde yoğun etkiler yaratmasına yol açabilir.
- Güçlü Bağlantılar: Bireyler, ilişkideki güçlü duygusal bağlantılar nedeniyle kendilerini derinden bağlı hissedebilirler. Bu durum, ilişkinin bozulması halinde derin duygusal acılara neden olabilir.
2. Fiziksel Etkiler
- Fiziksel Sağlık Sorunları
- Stres ve Sağlık: İlişki bağımlılığı, yüksek stres seviyeleri ile ilişkilidir. Kronik stres, bağışıklık sistemi zayıflığı, sindirim sorunları ve kalp hastalıkları gibi fiziksel sağlık sorunlarına yol açabilir.
- Uyku Problemleri: İlişki bağımlılığı, uyku bozukluklarına neden olabilir. Sürekli düşünme, endişe ve kaygılar, uyku kalitesini etkileyebilir ve uykusuzluğa yol açabilir.
- Enerji Düşüşü ve Yorgunluk
- Enerji Kaybı: Sürekli olarak ilişkiye odaklanmak, bireylerin enerjilerini tüketebilir. Bu durum, genel yorgunluk ve fiziksel enerji düşüşüne neden olabilir.
- Yorgunluk: İlişki bağımlılığı, sürekli olarak duygusal ve zihinsel yük altında olmaya neden olabilir. Bu, genel yorgunluk hissini artırabilir ve yaşam kalitesini etkileyebilir.
- Fiziksel Sağlıkta Bozulmalar
- Aşırı Tüketim: İlişki bağımlılığı, bireylerin aşırı yemek yeme, alkol tüketme veya diğer sağlıksız alışkanlıklara yönelmesine neden olabilir. Bu tür alışkanlıklar, fiziksel sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
- Hareketsizlik: İlişki bağımlılığı, bireylerin sosyal ve fiziksel aktiviteleri azaltmalarına neden olabilir. Bu durum, hareketsizlik ve fiziksel sağlık sorunlarına yol açabilir.
- Kişisel Bakımın İhmal Edilmesi
- Kişisel Bakım Eksikliği: İlişki bağımlılığı, bireylerin kişisel bakım ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını ihmal etmelerine neden olabilir. Bu durum, genel sağlık durumunu olumsuz etkileyebilir.
- Kişisel Zamanın Azalması: Bireyler, ilişkinin gerektirdiği zaman ve enerji nedeniyle kişisel zamanlarını ve hobilerini ihmal edebilirler. Bu, yaşam dengesini etkileyebilir ve kişisel tatmini azaltabilir.
İlişki Bağımlısı Bireylerin Özellikleri Nelerdir?
İlişki bağımlısı bireylerde dışarıdan da gözlenebilen özellikler başlıca şunlardır:
- Düşük benlik algısı.
- Her olayı kişisel algılama.
- Zihnin sürekli gerçek dışı düşüncelere kapılması.
- Hayır diyememe.
- Mükemmeliyetçilik.
- Boyun eğme- bağımsız olamama hali.
- Benmerkezcilik.
- Sınır koyamama.
“İlişki Bağımlılığı Halinden Nasıl Kurtulurum?”: İlişki Bağımlılığı Tedavisi
İlişki bağımlısı çiftlerin sosyal yaşamı izole olarak devam ettirdiğinden bu durum hem ilişki hem bireyler adına oldukça yıpratıcıdır. Ayrıca, birbirlerine karşılıklı bağımlı hale gelen partnerlerde, yoğun strese bağlı madde bağımlılığına yatkınlık, anksiyete, depresyon ve fiziksel ağrı gibi olumsuzlukların sonucunda partnerlerde bağımlı ilişkiden kurtulma isteği yaratır. Bu noktada ise akıllara gelen soru “İlişki bağımlılığı geçer mi?” olacaktır. Düşünülenin aksine bu imkânsız değildir. Uzun bir süreçte bu olumsuzluklardan dolayı zarar görmeye başlayan birey kendi isteği doğrultusunda bir uzmana danışacaktır.
Uzmanın uygulayacağı duygusal bağımlılık testi, ilişki bağımlılığı testi olarak da bilinen Spann-Fischer İlişki Bağımlılığı Ölçeği, Karşılıklı Bağımlılık Belirleme Ölçeği gibi bazı psikometrik testler ile bu durumun altında yatan sebeplere ve davranış örüntülerini ortaya çıkaracak, ardından ortaya çıkan belirtileri de benzerlik gösterdiği gibi tedavisi de paralel olacaktır. Madde bağımlılığı tedavisine benzer tedavi programları ile bireyler ilişki bağımlılığı halinden kurtulacaktır.
İlişki Bağımlılığı İçin Uygulanan Tedavi Yöntemleri
Bağımlılık tedavisi başlığı altında da uygulanabilecek çeşitli yöntemler:
- Bireysel terapi: (EMDR terapisi, B.D.T (Bilişsel Davranışçı Terapi))
- Resim terapisi
- Grup terapisi
- Müzik terapisi
- Spor terapisi
Yazar: Büşra ERTAŞ
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR Aile İçi İletişim Nedir ve Aile İle Çocuk İletişimi
-ANKARA PSİKOLOG- -MOXO DİKKAT TESTİ- -ANKARA PSİKOLOG- -İLETİŞİM- -BDT EĞİTİMİ-